Depremde operatörlerin durumu çok kritik oluyor çünkü milyonlarca insan iletişim kurmak istiyor, ama altyapı bu kadar ani ve yoğun talebe her zaman dayanıklı değil. Operatörlerin depremdeki rolleri ve yaşananlar genel olarak şöyle:
1. Şebeke Yoğunluğu:
Deprem anında insanlar panikle hemen yakınlarını aramaya çalışıyor. Operatörler, ani yoğunluk artışına dayanacak şekilde tasarlanmış olsa da, milyonlarca aramaya aynı anda cevap verecek kapasiteye sahip değiller.
Bu yüzden bazen:
- Aramalar meşgul çalar,
- Bağlantı kurulur ama kopar,
- Hiç şebeke görünmez hale gelir.
2. Baz İstasyonları:
Baz istasyonları elektrikle çalışır ve genellikle birkaç saatlik yedek bataryaları olur. Büyük bir depremde:
- İstasyonlar fiziksel olarak yıkılabilir,
- Elektrik kesildiği için bataryalar bitince hizmet kesilir,
- Ulaşım yolları hasar görürse mobil baz istasyonu (taşınabilir antenler) göndermek gecikebilir.
3. Mobil Baz İstasyonları:
Bazı operatörler (Turkcell, Vodafone, Türk Telekom gibi) deprem için mobil baz istasyonları (COW – Cell on Wheels) hazır tutuyor.
Deprem sonrası bu araçlar bölgeye gönderilerek sinyal takviyesi yapılır.
4. Acil Durum Önceliği:
Büyük depremler için bazen sadece acil aramalara (112, 155, 110 gibi) öncelik tanınır. Normal aramalar geçici olarak sınırlandırılabilir.
5. Ücretsiz İletişim Destekleri:
Türkiye’de örneğin Maraş depreminde operatörler:
- SMS ve internet paketlerini ücretsiz vermişti,
- Bazı hatlar için konuşma paketleri açmıştı.
6. Uydu Telefonları ve Alternatif İletişim:
Operatörler deprem bölgesine uydu telefonları da götürür çünkü karasal hatlar tamamen çökebilir.
